Ampul



İletken bir filamandan akım geçirilirse, molekülleri uyarılacağından, filamanın ısınarak parlamaya başlar. Bir ampulün çalışma ilkesi böyledir.


Akkor metal filamanlarla yapılan pek çok deneyden sonra, 1800 lerin ortalarında İngiltere’de Swan, 1878 Yılında da Amerika da Edison ilk kez kullanışlı denebilecek ampuller yarattı.Ampul makinası, yüksek aralıkta özel bir camla sürekli olarak beslenir. Makine, düzenli aralıklarla kalınlaştırdığı camı, ampul biçimi vermek için kalıbın içine üfler. Daha sonra ampuller soğutulur, bağlantıları kesilir ve taşıyıcı banda bırakılır.

Filaman için tungsten tozu, büyük basınç altında sıkıştırılmış sünek bir tel çubuk durumuna getirilir. Filaman telinin çapı 15W lık bir lamba için 0,014mm, 100w lık lamba için 0,042mm dir. Filaman daha sonra, kıvrım yapmak için bir mandrele sarılır; bu kıvrımlı tel yeniden bir mandrele sarılarak, çift kıvrımlı filamanlar elde edilir. Teller tavlandıktan sonra mandreller asitle eritilir. Ardından yeniden tavlama yapılır.

Otomatik makinalar filamanları, ampulü dışına çıkan tellere ve dolayısıyla gövdeye bağlar. Filaman bağlanan gövde, cam balonun içine sokulur ve gövde ile balon eritilerek kaynatılır.Daha sonra ampulün havası iyice boşaltılır. Oksijen düzeyi milyonda 5-10a düştüğünde, boşaltma borusu eritilerek kapatılır.Ardından metal kapak yapıştırılır. Dışa çıkan teller de değme noktalarına lehimlenir.