Parlamento



Parlamento, (İtalyanca'dan), yasama gücüne ve yetkisine sahip meclis veya meclisler. Parlamento lügat manasıyle, müzakere eden, yani bir karara varmak üzere, belli mevzular üzerinde konuşan heyet demektir. Parlamento kelimesinin doğuş yeri İngiltere'dir. 13. yüzyılın başlarında kullanılmaya başlanmıştır.

İngiltere'de krallar, devletin işlerini görüşmek ve özellikle yeni bir vergi koymak istedikleri zaman, devlet erkanından başka, halk tarafından da mebuslar seçilmesini emreder ve bunları bir meclis halinde toplardı. Meseleler görüşüldükten sonra, karar meclisi dağılırdı. Memleketin dört bir köşesinden gelen mebuslar, mebusluk hakkını kaybederek evlerine dönerlerdi. Kral tekrar bir istişarede bulunmak isterse yeniden seçimler yapılır ve yeni bir meclis meydana getirilirdi. Böylece bir sene içinde üç defa seçim yapılır, üç yeni meclisin toplandığı görülürdü. Meclisin belli bir zamanı ve müddeti yoktu. Esasen bu meclis tamamiyle ihtisasi mahiyette bir meclisti. Sonradan bu usul değiştirilmiş ve daha pratik bir usul konulmuş. Neticede, seçilen milletvekillerinin üç dört sene gibi daha uzun bir zaman vazifede kalmaları ve parlamento adı verilen bir meclis meydana getirmeleri sağlanmıştır. Daha sonra parlamenter rejim İngiltere'de yerleştikten sonra, parlamento bu rejimin unsurlarından biri haline gelmiştir.

İngiltere'de parlamento iki meclislidir. Bunlardan biri zengin ve soyluların meydana getirdiği Lordlar Kamarası, diğeri ise halkın temsilcilerinden meydana gelen Avam Kamarasıdır. On üçüncü yüzyılın başlarında İngiltere'de Lordlar Kamarası daha ağır basıyordu. Sonraları, Lordlar Kamarasının parlamentodaki gücü zayıfladı. Avam Kamarası daha güçlü hale geldi.

Hemen hemen bütün dünya devletlerinde üye sayıları ve yetkileri ülke şartlarına göre değişen parlamentolar mevcuttur. Her ülkede kanun yapmak, yeni kurallar tespit etmek yetkisi parlamentolara verilmiştir. Eskiden kanun yapmak yetkisi de krallara ait olduğu için, parlamentonun doğuşu büyük mücadeleler sonucu gerçekleşmiştir. Özellikle Fransız tarihi bu tip mücadelelerle doludur. Parlamento tek meclisli veya birden fazla meclisli olabilmektedir. İngiltere'de, ABD'de, Fransa'da iki meclisli parlamento mevcuttur. Türkiye'de 1876 Kanun-ı Esasi iki meclisli, 1921 ve 1924 Teşkilat-ı Esasiye Kanunları tek meclisli, 1961 anayasası iki meclisli 1982 Anayasası tek meclisli, parlamento usulünü kabul etmiştir.

Parlamentolarda bulunan milletvekili sayısı da ülke şartlarına göre değişmektedir. Parlamentonun kaç kişiden meydana geleceği her ülkenin kendi anayasası ile belirlenmiştir. Mesela Türkiye'de 1982 Anayasası, parlamentonun 400 milletvekilinden teşekkül etmesini hükme bağlamış; daha sonra yapılan değişiklikle 450'ye çıkarılmıştır. 1961 Anayasası ise 600 kişilik bir parlamento kabul etmişti. Bunun 450 üyesi Millet Meclisinde 150 üyesi ise Cumhuriyet Senatosunda bulunuyordu. Ayrıca 27 Mayıs 1960 ihtilalini yapan Milli Birlik Komitesi üyeleri, ömür boyu Tabii Senatör olarak Cumhuriyet Senatosu üyesi sayılmışlardı. Bunların dışında 15 üye de Cumhuriyet Senatosuna Cumhurbaşkanı tarafından Kontenjan Senatörü olarak tayin ediliyordu. 1982 Anayasası ile bütün bu lüzumsuz fazlalıklar kaldırılmıştır.

Parlamento çalışmaları aleni olarak cereyan eder. Yani isteyen vatandaşlar parlamento çalışmalarını takip edebilir. Fakat parlamento gizli kalmasını istediği önemli konuları görüşürken kapalı toplantılar da yapabilir. Parlamentoda oyların sayımı muhtelif şekillerde olabilir. Kapalı zarf usulü, ayağa kalkarak veya parmak kaldırmak gibi usullerle oylama yapılabilir