İskelet



İskelet veya iskelet sistemi, biyolojide canlı organizmaya fiziksel destek sunan biyolojik sisteme verilen isimdir.

İskelet sistemleri genellikle üç tipe ayrılır:
Dış iskelet (dışsal)
İç iskelet (içsel)
Hidrostatik iskelet (sıvı bazlı) - yine de hidrostatik iskelet sistemleri diğer ikisinden farklı sınıflandırılabilirler.



Dış İskelet
Omurgasız hayvanlardan eklembacaklılar ve yumuşakçalarda görülür. Üzerinde canlı doku bulunmayan iskelete dış iskelet denir. Canlıları dıştan gelen etkilere karşı korur. Su ve ısı kaybını engeller, koruma sağlar. Fakat büyümeyi engelleyebilir. Kaslar iskelete içeriden bağlanmıştır. İskeletin üzerinde vücut örtüsü bulunmaz. Ektoderm kökenlidir.

Dış iskeletin yapısı; canlının özel hücre gruplarının salgıladığı organik ya da inorganik maddelerden oluşur. Dış iskelet midye, salyangoz gibi yumuşakçalarda, ıstakoz gibi kabuklularda, CaCO3’ten meydana gelmiştir. Eklembacaklılardan böceklerde iskelet azotlu bir polisakkarit olan kitinden yapılmıştır. Dış iskelet, canlının büyümesine önemli bir engeldir. Dış iskelete sahip canlılar, çeşitli uyum şekilleriyle bu engeli aşmaya çalışmışlardır. Istakoz ve yengeçler dış kabuklarının arka tarafını sertleştirmez. Bu bölgenin çatlamasıyla, hayvan dışarı çıkar. Salyangoz ve midyeler kabuklarına yeni ekler yaparlar.

Nasıl Hareket Ediyoruz?
Bir insanın hareket edebilmesi için iskelet sisteminin yanısıra bir kas sistemine de ihtiyaç vardır. İskeleti oluşturan tüm kemikler kaslara bağlıdır. Kas kasılırken, kemikleri çeker ve onların hareket etmesini sağlar. Böylece kas ve kemikler birlikte çalışarak yürümemizi, oturmamızı, kalkmamızı ve daha birçok hareketi yapabilmemizi sağlar. Yine günlük yaşamınızda yaptığınız hareketleri düşünelim. Karnınız acıktı ve yemek yemek için elinizi ağzınıza götürdünüz, size seslenen kişiye bakabilmek için arkanıza doğru döndünüz, elinizdeki kitap yere düştü almak için eğildiniz, sabah saatiniz çaldı, doğruldunuz ve saati kapatmak için bir hamle yaptınız. Bir insan günlük yaşamında bedenini kullanarak bu hareketleri ve benzerlerini sayısız kere tekrarlar. Ve tüm bu hareketler sırasında da kaslarıyla kemiklerini birlikte kullanır. Daha doğru bir anlatımla bir insan ancak ve ancak kas-iskelet sisteminin birbiriyle koordineli olarak çalışması sonucunda yürüyebilir, konuşabilir, yemek yiyebilir, oturabilir, yatabilir…

Hareket etmemizi sağlayan kas sistemimiz kemiklerin yapısını ve işlevlerini, aynı şekilde kemikler de kaslarımızı çok iyi tanır adeta birbirlerinin dilinden anlarlar. Oturmak istediğimizde dizin eklem yerinden bükülmesiyle birlikte bacak kasları da harekete geçerek kasılır. Biz de bu sayede hiç zorlanmadan otururuz, kalkarız. Kas, kemiği öyle uygun bir şekilde sarar ki, kasın kasılabilmesi için gerekli olan her türlü şart en uygun şekilde hazırlanmış olur. Ne kas kemikten sıyrılır gider, ne de kemik kası parçalar. Birbirinden tamamen farklı olan bu iki doku, iki ayrı kompleks sistem birbirleriyle mükemmel bir işbirliği içindedirler.
Peki bu işbirliği nasıl ortaya çıkmıştır? İnsan vücudundaki biraz sonra detaylarıyla ele alınacak olan bu kusursuz sistemler nasıl ortaya çıkmıştır?