Otomobil



Araba, tekerlek üzerinde giden, hayvan veya insan gücü ile yürütülen, eşya ve insan taşımaya yarayan taşıttır.


İnsanların arabayı yapmasında, tekerleğin bulunmasının önemli rolü vardır. Eldeki en eski bilgilere göre arabanın ilk olarak Türkler tarafından Asya'da yapıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan araştırmalara göre ise, M.Ö. 2500 yıllarından itibaren Orta Asya'da kullanılmaya başlanmış ve oradan yayılmıştır. İlk zamanlar savaş arabaları şeklinde büyük önemi vardı. Fakat manevra kabiliyetinin az olması bu önemini kaybettirdi. Yalnız yük ve yolcu taşımacılığında kullanılmaya başlandı. Asya ve Önasya'da kullanılış tarihi bilinmeyecek kadar eski olmasına rağmen, Avrupa'da ortaçağda kullanılmaya başlanmıştır.

Umumiyetle dört veya iki tekerlekli olan arabaların en basit şekli, elle yürütülen ve hafif eşyaları taşımak için kullanılan el arabası denen tek tekerlekli arabadır. Arabalar iki bölümden müteşekkildir:
Alt yapı,
Üst yapı.

Alt yapı; hemen hemen her arabada aynıdır. Esas olarak tekerlekleri birleştiren dingil ve koşum hayvanlarının bağlandığı oktan meydana gelir.

Dört tekerlekli arabalarda, arkada kalan büyük tekerlekler sabit bir dingille bağlanırlar; öndeki tekerlekler ise, dönme işlemlerini kolaylaştırmak gayesiyle daha küçük ve okla beraber dönebilecek şekilde yapılırlar.

Dört tekerlekli arabalarda, arkada kalan büyük tekerlekler sabit bir dingille bağlanırlar; öndeki tekerlekler ise, dönme işlemlerini kolaylaştırmak gayesiyle daha küçük ve okla beraber dönebilecek şekilde yapılırlar.

Tarih
Arabalar umumiyetle atlara, öküzlere, mandalara çektirilir. Hayvanlar oka bağlanırlar. Sarsıntıyı azaltmak için alt yapısı ile üst yapısı arasına tekerleklerin hizasına gelecek şekilde yay sistemi yerleştirilir. Bilhassa yolcu taşıyan arabalar da yay sistemine önem verilip süslü olarak yapılmışlardır.

İlk arabalar, yük taşımağa mahsus öküzler tarafından çekilmiş ve atların arabaya koşulması, öküzden sonra başlamıştır. Türklerin kullandığı arabalara Çinliler, Keçi arabası demişlerdir. Bu araba dört tekerlek üzerine oturtulmuş bir çadırdan ibaretti. Türkler, savaşlarda atı tercih ettiklerinden, savaş arabalarını Çinliler kullandılar.

Osmanlılarda önceleri arabaya binme hakkı padişaha, şeyhülislama ve kadıaskere tanınmıştı. Bir de Avrupa'ya gönderirken, elçilerin yanına devletin şerefiyle ilgili iki mükellef araba verilirdi. Bu arabalardan birisinde elçi, padişahın mektubunu götürür, ikinci araba ise hediyeleri taşırdı. Daha sonra vezirler ve ileri gelenlerin arabaları oldu. Fakat gene de ata karşı büyük muhabbeti olan Türkler, ata binmeyi tercih ettiler.Osmanlı padişahlarından bazıları kendileri için tahsis edilen arabalara bindiler. Oğlu Yavuz Sultan Selim Han lehine tahttan feragat eden Sultan İkinci Bayezid Han, 1512 tarihinde, Bayezid'deki eski saraydan bir arabaya binerek Edirne kapısına kadar oğlu ve askerler tarafından teşyi edilmiştir. Yavuz Sultan Selim Han bu teşyi esnasında, payitaht kapısına kadar araba yanında edeble yürümüş, babasının nasihatlerini hürmetle dinlemiştir.

Kanuni Sultan Süleyman Han yetmiş iki yaşında Zigetvar seferine çıkarken, saraydan Davutpaşa'ya kadar beyaz bir atın üzerinde gitti. Sonra iki beygirle çekilen dört tekerlekli, üstü örtülü ve yanları yeşil perdelerle kapalı bir arabaya bindi ve öylece sefere devam etti. Zigetvar'da vefat ettiğinde de mübaret cesedi aynı araba ile yola çıkarıldı.

İstanbul'un binek arabaları; saray, konak ve kira arabaları olmak üzere üç kısım idi. Binek arabalarından saray arabaları, Saray-ı hümayun için bir ihtiyaç olmuştu. Valide, Haseki ve Hanım Sultanlar şehir sokaklarında dolaştırılmayıp; sayfiye, yalı, köşk ve kasırlarına; ya harem-i hümayun kayıkları ile veya saray arabaları ile gitmişlerdir.Saray arabalarının başında saltanat arabası gelmektedir. Sultan İbrahim, Sultan İkinci Mahmud, Sultan Abdülmecit ve Sultan Abdülaziz hanlar şehir içinde gezintilerini meşhur saray saltanat arabası ile yaptılar. Sultan İkinci Abdülhamid Han da Cuma selamlığına bu araba ile giderdi. Namazdan sonra da bizzat kendi kullandığı saray faytonu ile ikametgahı olan Yıldız Sarayı'na dönerdi.

Bugün Topkapı Sarayında iki eski taht-ı revanla, kafesli eski bir araba ve Sultan Abdülaziz, Sultan İkinci Abdülhamid Han ile Sultan Beşinci Mehmed Reşad'a ait arabalar teşhir edilmektedir. At koşumları ve eyer kısmında da geçen asra ait bazı saray eyerleri bulunmaktadır.