Davul



Karadeniz bölgesinde, silindir formda, iki tarafı deri ile kaplı bas davullar zurna ve kemençeye eşlik çalgısı olarak kullanılmakta olup, meşin kayışla boyuna asıldıktan sonra, genellikle sağ elde tokmak (Trabzon)/kopano/balta (Ordu) kobal (Anadolu’da çomak, meççik, metçik, çomaka) ve çubuk/ vitsa (Trabzon Rumcası)/değnek (Anadoluda çırpı, zipzibi) ile vurularak çalınır. Batı Trabzon’da kemençe davul eşliğinde çalınmasına rağmen, Doğu Trabzon ve Rize’de, kemençe/tulum/kaval, davuldan ayrı olarak kullanılan, solo çalgılardır. Bununla birlikte Doğu Trabzon’da da yer yer Sürmene’nin Aso köyü ve Mahno örneklerinde olduğu gibi, horonlarda kemençenin yanı sıra davul zurnanın varlığı da bilinmektedir. Artvin’in Laz olan sahil kesiminde, Kars civarı ve Kafkasya’da olduğu gibi “doli” adı verilen, tokmak yerine elle vurularak çalınan küçük bir davul çeşidi kullanılmaktaydı.


Terminoloji

Anadolu’da yörelere göre değişkenlik gösteren davullar kasnak çaplarına göre küçük (60 cm), orta (70 cm) ve büyük (80-90 cm) olarak üç boya ayrılabilirler. Davul, germe çemberine geçirilmiş deri (Karadeniz Rumcası derma) ve bunların bağlandığı kasnak (Karadeniz Rumcası soma) denilen ağaç bölüm olmak üzere iki ana kısımdan oluşup, germe çemberine geçirilmiş deriler, istenilen tonu elde edebilmek için gereken miktarda gerdirilir. Germe çemberine ıslak olarak ge-çirilen dana/koyun/keçi derisi davul kasnağına yerleştirildikten sonra, çeşitli formlarda zig zag olarak bağlanmış sicimler yardımıyla her iki (alt ve üst) germe çemberi bağlanılır ve deri kurutulduktan sonra istenilen gerginlik (ton) elde edilene kadar sıkılır.
Yörelere göre kasnak için kullanılan ağaçlar:

Ceviz: Balıkesir, Bitlis, Elazığ, İçel, İzmir, Kayseri, Malatya,
Çam: Bolu, Burdur, Erzurum, Kastamonu, Kütahya, Urfa,
Gürgen: Eğin,
Köknar: Tokat merkez

Davul tokmaklarının şekilleri, büyüklükleri yapıldıkları ağaç, hatta isimlendirilmesi de yöreye göre değişmektedir:

Şimşir: Amasya - çomak,
Çam: Burdur- tokmak, Balıkesir- tokmak,
Söğüt: Balıkesir - çomak,
Kayın: Bolu - çomak
Ceviz: Çankırı - çomak, Kastamonu - meçuk,
Kavak: Çorum - tokmak,
Kayısı: Elazığ – tokmak,
Gürgen: Elazığ - tokmak,
Erik: Erzurum - toğmağ,
Karaçam: İçel - meçik

Aynı şekilde çubuğun uzunluğu, yapıldığı ağaç ve terminolojisi de yöreden yöreye değişmektedir:
Kızılcık: Balıkesir - çırpak, Bitlis - çırpı,
Erik/elma/ılgın: Burdur- çıbuk,
Fındık: Çankırı - çibuk,
Meşe/zeytin: Gaziantep - çibuk,
Nar: İçel- çirpi,
Ilgın: Kars - çomak

Etimoloji

Davul kelimesinin kökeni tartışılmışsa da konu üzerinde fikir birliği oluşmamıştır. Mahmut Ragıp Gazimihal (1952), Divanü Lügat-it Türk’te (MS 1072-1074) geçen tovul/tovil “şahin av yapınca çalınan davul” kelimesinden hareketle orijinin Türkçe olduğunu ileri sürmüş (Gazimihal, 1952: 163), Curt Sachs (1919) Hint Avrupa dillerinde davul kelimesinin karşılığı olarak kullanılan kelimeleri, Arapça tabl “davul” ile karşılaştırmış, 1968 yılında Sir Harold Bailey kelimenin Akatça tabalu/tapalu kelimesine bağlamıştır.

Parth yazılarında taβil/taβel (MS 3. yüz-yıl) ve taβάla/taβila (M.S 5. yüzyıl) savaş davulu anlamında kullanılmıştır. Aynı dönem Ermenicesinde tauił/tauoł kayıtlı olup, Partçadan ödünç alınmış olabilir FMI 66, Kaşgari’nin Divan’ında rastlanılan tovil/tovul formları da Part mirası olmalıdır.

Karadeniz Rumcası'na taulin (ταούλιν Giresun, Tirebolu), tavuli (İnebolu), taul (Ordu, Santa), tavul (Gümüşhane), tağul (Ordu, Gümüşhane) formlarında girmiştir.